• +90 (533) 768 37 19
  • info@dulayhukuk.com

Dulay & Dulay HukukDulay & Dulay HukukDulay & Dulay Hukuk

  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • EKİBİMİZ
    • Av. Hasan Çağrı DULAY
    • Av. Gülşah GÜVEN DULAY
  • ÇALIŞMA ALANLARI
  • YAYINLAR
  • İLETİŞİM
Dulay Hukuk
05 April 2021
Gösterim: 529

BAZ İSTASYONLARININ KURULMASININ 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU AÇSISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Av. Gülşah GÜVEN DULAY

Baz istasyonları, 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 37. maddesi gereğince BTK tarafından bu konuyu düzenleyen Yönetmelikteki yer, ölçü ve limit değerlere göre verilen güvenlik sertifikası gereğince kurulan, günümüzde haberleşme ve iletişimin sağlanmasında önemli bir yeri olan, genel olarak alıcı/verici antenleri sayesinde elektromanyetik dalgaları (sinyalleri) alma ve gönderme işlemi yapan sistemlerdir. Konuşmanın az olduğu kırsal alanlarda 35 km'lik, konuşma trafiğinin daha yoğun olduğu şehir merkezlerinde ise 1-2 km'lik bir mesafe içinde hizmet verebilen, çıkış güçleri oldukça düşük olan cihazlardan oluşmaktadır (Yargıtay 14. HD 28.09.2020 T., 2019/4828 E.-2020/5542 K.).

Güncel teknolojik gelişmeler ışığında; telefonla haberleşme ve iletişimin sağlıklı ve verimli olarak gerçekleştirilebilmesi için baz istasyonlarının bal peteğine benzeyen bir hücresel donanım ile ve her hücresel donanımın içinde de en az bir adet baz istasyonunun var olacak şekilde kurulması zorunluluğu mevcuttur.

İstasyonlar belirli bir kapasite ile hizmet verdiklerinden abone sayısının fazla olduğu yani nüfusun yoğun olduğu yerlerdeki haberleşmenin daha yoğun olacağı dikkate alınarak bu alanlarda sayıca daha fazla baz istasyonuna ihtiyaç duyulduğu açıktır.

Baz istasyonlarının yerleşimin az olduğu alanlarda kuruması halinde ise haberleşmenin verimli ve etkin olarak gerçekleştirilemeyeceği sabittir. Zira bu noktada hücresel yapı bozulur ve ek olarak gerek baz istasyonlarından abonelere gerekse abonelerden baz istasyonlarına karşılıklı olarak gereğinden çok yüksek elektromanyetik dalgalar gönderilecek ve bu durumda da toplum sağlığı olumsuz yönde etkilenecektir.

Nitekim 05.11.2008 tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve ilgili yönetmelik uyarınca baz istasyonlarının sağlığa zarar vermeyecek şekilde; nerede, nasıl, hangi ölçü ve limitler dahilinde kurulacağını belirleme ve kurallarını koyma işlemleri, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığının (BTK) görev ve yetkisindedir.

İnsan sağlığına etkileri konusunda ise öncelikli olarak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere, Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu (ICNIRP), Elektrik Elektronik Mühendisleri Enstitüsü (IEEE) gibi çeşitli uluslararası kuruluş çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu çalışmalara bağlı olarak ise takım sınır değerler belirlenmiştir.

Ülkemizde de BTK tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikte ise; Türkiye'de geçerli olacak sınır değerleri, İngiltere, Amerika, Kanada, ICNIRP ve Avrupa Birliği’nin kabul ettiği değerin yaklaşık ¼ ü olarak kabul edilmiştir.

Bu genel açıklamaların akabinde baz istasyonlarının kurulmasının incelemesinde ise; belirtildiği gibi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yönetmelik ile belirlediği yer, ölçü ve limit değerlere uygun olduğunu gösteren bir güvenlik sertifikası alınması zorunludur. Bu sertifikanın alınması koşulları ve süreci BTK tarafından belirlenmekte ve yürütülmektedir. (Güvenlik Sertifikası ve Limit Değerler- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (btk.gov.tr)

Konutların, işyerlerinin yahut her ikisinin de bulunduğu bir siteye baz istasyonu kurulması, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 45. maddesi kapsamında önemli yönetim işlerinden biri olarak kabul edilir.

Buna göre baz istasyonunun kurulması, bütün kat maliklerinin oy birliğiyle verecekleri karar ile mümkündür. Tüm kat maliklerinin katılmadığı bir toplantıda oy birliğiyle karar alınsa dahi bu karar geçerli olmayacaktır.

Ayrıca baz istasyonu ile ilgili kural olarak kiracıların söz hakkı bulunmamaktadır. Ancak kiracılar, ev sahiplerinden usulüne uygun bir vekalet almaları halinde, yapılacak oylamaya ev sahiplerin temsil etmek üzere katılabileceklerdir.

Baz istasyonu sitelerin ortak yerleri içerisinde kurulabilir. Genellikle ve tercihen baz istasyonları binaların çatılarına kurulur ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4. maddesine göre çatılar da gayrimenkulün ortak yerlerindendir.

Kurulan Baz İstasyonlarına itiraz süreçleri de mümkün olmakla; Önemli olan baz istasyonunun bahsi geçen Yönetmelikte belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olup olmadığı, toplum sağlığına zarar verip vermediği ya da zarar verme ihtimalinin uzun vadede kuvvetle muhtemel olduğu hususlarının somut delillerle ispatlanabilir nitelikte olmasıdır.

•        634 sayılı KMK açısından; bütün maliklerin oy birliği ile verdiği bir karar olmaksızın baz istasyonu kurulmuş ise; usule aykırı ve hukuken geçerliliği olmayan bir genel kurul kararı ile baz istasyonu kurulması kararı alınmış ve buna göre baz istasyonu kurulmuş olduğundan baz istasyonu kurulmasına muvafakat etmeyen kat malikleri, kararın iptali ile baz istasyonunun kaldırılarak ortak yerin eski hale getirilmesini talep edebilir.

·                4721 sayılı TMK uyarınca Komşuluk Hukuku açısından da; Usule uygun olarak dahi kurulmuş olsa da bir baz istasyonunun çevresinde yaşamını sürdüren kişiler sağlığa zarar verdiği ya da uzun vadede sağlığa zarar verileceğinin kuvvetle muhtemel olduğu iddiası ile 4721 sayılı TMK madde 737 kapsamında “El Atmanın Önlenmesi” davasını ikame edebilir. Zira herkes taşınmazını kullanırken komşularının sükut ve sağlığı açısından azami dikkat ve özeni göstermekle yükümlüdür.

Bu tür el atmanın önlenmesi davalarında ise mahkeme, baz istasyonunun ilgili Yönetmelikte belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygunluğu denetlenir, sağlık tehlikesine dair sunulan deliller incelenir ve uzman bilirkişilerce keşfen rapor tesis edilerek nihayetinde hüküm kurulur.

Yargıtay 8. HD 15.11.2018 Tarih, 2018/11229 Esas ve 2018/18713 Karar sayılı ilamında da aynen; “Davacılar vekili, müvekkillerinin dava konusu taşınmazın malikleri olduğunu, dava konusu taşınmazın ortak kullanım alanı olan terasında davalıya ait baz istasyonu bulunduğunu, baz istasyonunun kurulumu için bütün kat maliklerinin muvafakati gerekirken,” şeklinde görüş bildirmiştir.

Yine Yargıtay 18. HD 20.01.2009 Karar ve 2008/12349 Esas ve 2009/244 Karar sayılı ilamında da; “Yine Yasanın 45. maddesinde ise ana yapının dış duvarlarının çatı veya damının kiralanması gibi önemli yönetim işleri ancak bütün kat maliklerinin oybirliği ile verecekleri karar üzerine yapılabilir. Bu saptamalardan da anlaşılacağı gibi ana yapının çatısının (dış duvarının) davalı şirkete kiralanması için tüm kat maliklerince oybirliği ile alınmış bir karar bulunmamaktadır. Mahkemece bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde baz istasyonu yönünden de davanın kabulü gerekir.” şeklinde görüş bildirmiştir.

EN SON YAYINLAR

7418 SAYILI NAMIDİĞER DEZENFORMASYON YASASI MADDE 29 NE DÜZENLİYOR? 27 October 2022
ANONİM ŞİRKETLERDE AVUKAT BULUNDURMA ZORUNLULUĞU 19 September 2022
BAZ İSTASYONLARININ KURULMASININ 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU AÇSISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ 05 April 2021
EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞAN KİŞİLERİN STATÜLERİ VE HAKLARI 26 March 2021
KOOPERATİFLERİN TİCARİ FAALİYETİ 07 October 2020
DERNEKLERİN TİCARİ FAALİYETTE BULUNMASI 07 October 2020
Türk Hukuku'nda Kiraya Verenin Hapis Hakkı 10 June 2019
PAYLI MÜLKİYETTE FİİLİ/RIZAİ TAKSİM VE ÖNALIM HAKKININ KULLANILMASI 02 June 2019
YABANCILIK UNSURU İÇEREN PROFESYONEL FUTBOLCU SÖZLEŞMELERİNDE ULUSAL MAKAMLARIN YARGI YETKİSİ 23 May 2019
TELİF HAKLARININ ULUSLARARASI ALANDA KORUNMASI 22 May 2019

 

 

Copyright © Dulay & Dulay Hukuk

  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • EKİBİMİZ
    • Av. Hasan Çağrı DULAY
    • Av. Gülşah GÜVEN DULAY
  • ÇALIŞMA ALANLARI
  • YAYINLAR
  • İLETİŞİM